
Cildinizin yaşlanmasının,yaşam stiliniz ve beslenme alışkanlıklarınızla
doğrudan ilgili olduğunu biliyor musunuz? Evet belki genlerinizle
savaşamazsınız ama yaşam tarzınızla savaşabilirsiniz. Güzel bir beslenme
programı, sağlıklı ve dengeli bir yaşam tarzıyla birlikte yaşlanma sürecinizi
yavaşlatmaya yardım eder.
Sağlığınız için yaptığınız her şeyin güzelliğinize katkısını öğrendiğinizde yaşam tarzınızda köklü değişiklikler yapmaya karar vereceksiniz. Savunma hattınız ne mi olacak? Besin değeri yüksek bir diyet.
Güzellik yüzde değil,
Kalpten gelen ışıktadır.
-Halil Cibran (1883-1931)
Güzellik söz konusuysa yapamayacağım hiçbir şey yok
diyenleri duyar gibiyim. Elbette yaşamınız boyunca yiyip içebildiğiniz tek şey
yeşil bir smoothie demeyeceğim. Ama ilk büyük güzellik dönüşümünüz için
kaçınmamız gerekenler listesi oluşturabilir ve bu listeye sadık kalabiliriz
öyle değil mi?
- Şeker!
Yüksek kan şekeri değerleri sizi
yaşlandırmaktan başka bir işe yaramaz. Kan şekerinizi dengede tutmak için basit
şekerlerden kaçınabildiğiniz kadar kaçının.
- Yanlış Kullanılan Yağlar!
Yağlı bir cilt, iri gözenekler,
akne, kuru ve pul pul dökülen, nemsiz ve erken yaşlanan bir cilt hepimizin
kabusu olabiliyor. Bu tabloyla karşılaşmak istemiyorsanız trans yağlardan,
kızartma yağlarından, aşırı doğmuş yağlardan, tam yağlı süt ve süt ürünleriden
uzak durun.
Bu sayede kalp hastalıklarından
ve kanserden de uzak durmuş olursunuz.
- Sigara!
Büzülmüş dudaklar ve ağız kenarı
kırışıklıkları dediğimde konunun ne olduğunu hepiniz anlarsınız değil mi?
Araştırmalar sigara içerken cildinizi %30 oranında oksijenden yoksun
bıraktığınızı gösteriyor. Ve kötü haber, sigara içmiyor olsanız da sigaranın
kötü etkilerinden kaçamıyorsunuz. Sigara içen biriyle aynı odada bulunmakla bile
hissedilir miktarda benzopiren, katran, karbonmonoksit, ve diğer zararlı
maddeleri almış oluyorsunuz.
- Aşırı Güneş!
Kapalı havalarda hissetiğiniz
karamsarlık ve olumsuz düşenceler güneş varken ortadan kayboluyor değil mi.
Bunun sebebi güneş ışığı ile
melatonin denilen bir maddenin beyinde serotonini uyarması. Serotonin halk arasında
mutluluk hormonu diye bilinen bir hormon. Melatonin de serotonini etkilediği
için güneş ışığı az görülen zamanlarda serotonin miktarı azalıyor, uyku döngüsü
etkileniyor ve buna bağlı olarak bazı psikiyatrik hastalıklar daha fazla
görülebiliyor.
Bununla birlikte yanık tenin cazibesini hiç birimiz yadsıyamayız
değil mi? Hal böyleyken burada güneşi karalayacak değilim. Ancak aşırı güneş
maruziyeti cilt için sigaradan farksız! Ozon tabakasının incelmesiyle dünyaya
ulaşan UV ışınlarının artması vücudumuzdaki serbest radikalleri artırarak
bağışıklık sistemimizi sabote ediyor.
- Stres!
Günümüz
insanı en büyük sınavını stresle veriyor! Sabah uyandığımız andan itibaren,
okurken, yürürken, sıkışık trafikte,
ilişkilerimizde, işte, gürültü kirliliğinde, telefonla konuşurken, mesaj
yazarken, e-mail atarken... hep stresle iç içeyiz. Bu kadar birlikte zaman
geçirdiğimiz bir duruma alışık olmamız gerekiyor değil mi? Evet bazılarımız bu
konuda şanslı, stresle ve getirdiği sıkıntıyla baş edebiliyor böylelikle
olumsuz etkilerinden az bir zararla kurtulabiliyor.
Stresle baş edemeyenlerimizinse
bir an önce stres yönetimini öğrenmesi ve stresi bir şeyleri yapmasına yardımcı
bir güdü haline getirmesi için uğraşması gerekiyor Neden mi? Yapılan
araştırmalar kronik stresin, hücresel seviyede yaşlanmaya sebep olan biyolojik
faktörleri etkilediğini gösteriyor. Stres özellikle antioksidan vitamin olan C
vitamininin ve magnezyumun kaybına sebep oluyor.
- Kafein!
Çay,
kahve, kola, çikolata derken kafeinin günlük alım miktarını aştığınızın
farkında mısınız?
Yapılan araştırmalar,
yüksek miktarda kafein alımının kortizon ve kateşolamin gibi stres
hormonlarının üretimin artırdığını gösteriyor. Ayrıca fazla alınan kafein diüretik
etkisinden ötürü vücudu susuz, cildinizi nemsiz bırakıyor.
Kafeinin en önemli
kaynağı kahve olarak biliniyor. Kafein miktarı kahve miktarına, çeşidine ve
kahvenin kafeinli olup olmamasına göre değişiyor. 150 ml kahvenin kafein
içeriği kavrulmuş ve öğütülmüş kahve için 80 mg, instant kahve için 65 mg,
kafeinsiz kahve için 3 mg, cappuccino için 90 -100 mg kabul edilmiştir. 60 ml
exspresso kahve (sade) 100 mg kafein içeriyor. Siz siz olun Avrupa Gıda
Güvenliği Otoritesi (EFSA)’nın da tavsiyesine uyarak günlük kafein alımını 400
mg’la sınırlayın ve hatta başkalarına da ilham vermek için kahve yerine bitki
çaylarından faydalanın.
- Uykusuzluk!
Cildiniz uykusuzluktan
nasıl mı etkileniyor?
Uykusuzluk
yüksek kortizol seviyelerine neden olabiliyor. Ne yazık ki yüksek kortizol seviyesi, sizi daha genç gösteren
protein yapıdaki kolajenin yıkımına sebep oluyor. Böylece erken yaşlılığa ve
derinizin incelmesine yol açmış oluyor. Dolayısıyla, cildinizde ince çizgiler
ve kırışıklıklar daha erken ortaya çıkıyor.
Uykunuza
zaman ayırın ve sakinleşmenin bir yolunu bulun. Uykusuz bir gece daha mı? O
halde kırmızı ve şiş gözler, mor
gözaltları ve soluk bir cilde hazır olun.
- Yanlış diyetler!
Cildinizin
güzelliği ve sıkılığı yeterli ve dengeli bir diyete bağlı. Neden mi? Deri
hücreleriniz yenileniyor ve ölen hücrelerin yerine yenisinin konulabilmesi için
besinlerdeki bileşenlere ihtiyaç duyuluyor. Şeker, işlenmiş karbonhidratlar,
kafein, alkol, yüksek oranda doymuş yağ ve trans yağ kadar uzun süreli
açlıklar, yağsız diyetler, kısa vadede aşırı kilo verdiren sağlık bozucu
diyetler de cildinizin yıpranmasına sebep oluyor.
Yediklerimiz
bizi giydiklerimizden daha güzel gösterir.
Sağlıkla kalın
Diyetisyen
Nesibe Toprak