29 Haziran 2017 Perşembe

Neden Diyet Yapamıyoruz?

Son zamanlarda siz de zayıflamak için duyduğu her vaade inanıp bunları uygulayan ve buna rağmen kilo kontrolü sağlayamayan insanların arttığını gözlemlediniz mi? Yoksa siz de onlardan biri misiniz? Bir besin ögesini sınırsız yeme vaadinde bulunan diyetler kulağa daha cazip geliyor değil mi? Oysa yaşam tarzınıza uygun, tüm besin gruplarını içeren ve böylelikle vitamin, mineral ve posa alımınızı da destekleyen, sürdürülebilir bir beslenme programı denildiğinde olay cezbedicilikten uzaklaşıyor çoğumuz için. Biliyorsunuz ki kilolarınız mucizevi bir hızla oluşmadı ve ne yazık ki bizim de elimizde sağlığınızı bozmadan mucizevi bir hızla yağlarınızı yakacak bir sihirli değneğimiz yok. Bu yüzden keyfini çıkara çıkara uygulayacağınız bir beslenme programı edinin ve bu sürecin duygu durumunuzu bozmasına izin vermeyin.


Nasıl mı?


Öncelikle algılarınızı yönetebilir tüm problemleri fazla kilolarla bağdaştırmaktan vazgeçebilirsiniz. Hayatınızın odak noktası kilolarınız olmasın. Besinlerdeki kalorileri saymaya dalıp içerdikleri mutlulukları kaçırmayın. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam besinlerle,  sağlıklı beslenmek de kendini iyi hissetmekle mümkün.


‘Canımın istediğini istediğim zaman yemedikten sonra hayatın ne anlamı kalır?’ dediniz ve diyet listenizi gözünüzün önünden kaldırıp kendinize bir tatlı ısmarladınız. Önünüzdeki tabak bitti ve pişmansız öyle mi? Her şey bitti artık diyip kenara çekilmek en kolayı. Ama unutmayın bu bir süreç ve kaçamaklar da diyete dâhil olmalı. Eğer sağlıklı beslenme alışkanlığını edinmeyi başarırsanız tatlıyı veya yüksek kalorili bir yiyeceği diyetinize nasıl ekleyebileceğinizi öğrenirsiniz.


İşin sırrı alışkanlıklarınızı yönetmekte saklı. Günün çoğunu dışarıda geçiren biriyseniz yeme programınızda bazı değişiklikler yapın. Mesela poğaça yerine simit alın bu sabah veya pizzanızı ince hamurlu isteyin. Çikolata almayın da probiyotik yoğurt alın. Hayatınızdan ‘büyük boy’ ları çıkarın mesela.


‘Değişmek zor’ diyorsunuz. Tabii ki belirli bir yaştan sonra yaşam tarzı değişiklikleri zor gelir fakat bunun gerekliliğini anlamaya çalışarak ve kazanımlarınızı kendinize hatırlatarak bunu başarabilirsiniz. Değişmek kadar değişmemek de zor çünkü.


Hayatınızı kiloları verdikten sonraya ertelemeyin. Yapmak istediklerinizi şimdi yapın ve zayıf veya kilolu olmanın okulunuzu, işinizi, ailenizi, arkadaşlık ilişkilerinizi etkilemesine izin vermeyin. Güzel görünmeyi sadece zayıf olmakla, zayıf olmayı da her şeyi başarmakla bağdaştırmayın. Tartı bize güzel veya başarılı olduğumuzu söylemez.


Yeme takıntılarınızdan kurtulun. ‘Bu gün ne giysem daha ince görünürüm’ algısı ‘acaba bugün yiyeceğim yemek kaç kalori, yediklerim bana kaç kilo aldırır?’ gibi takıntıları besliyor. Bu da sizi her besini saplantılı bir şekilde denetleyen birine dönüştürebiliyor. Beslenme bilincinizi artırarak zayıflık saplantısına veya sağlıklı beslenme saplantısına kapılmadan beslenme planınızı uygulayabilirsiniz.


Birçoğumuz bedensel yorgunluktan öte zihinsel yorgunluktan muzdaribiz. Bu yüzden zihnimizi biraz rahatlatacak kaçamaklar yapmak isteriz. Bu kaçamaklarınız her zaman yemek olmasın. Yeni şeyler öğrenmenin veya yeni yerler görmenin lezzeti kimi zaman hiçbir yemekte bulunmaz. 


Neşenizi korumanız dileğiyle


Dyt. Nesibe Toprak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder